Telefon:
+90 (312) 911 81 94
Adres:
Çetin Emeç Bulv. Yukarı Öveçler Mh. Lizbon Cd. No: 2/3 Çankaya, Ankara
Soybağı, bir çocuk ile anne ve babası arasındaki biyolojik bağı ifade eder. Tanıma yoluyla soybağı kurma, başka bir erkekle biyolojik bağı bulunmayan bir çocuk ile baba arasında soybağı kurulmasını sağlar. Bu, resmi bir işlemle gerçekleşir ve baba ile çocuk arasındaki yasal bağı oluşturur.
Ancak, bir erkekle biyolojik bağı bulunan bir çocuğun soybağı, babalık davası veya soybağının reddi davası ile değiştirilebilir. Babalık davası, biyolojik babanın çocuğun babası olduğunu ispatlamak için açtığı davadır. Soybağının reddi davası ise, yasal baba olarak kabul edilen kişinin, biyolojik baba olmadığını ispatlamak için açtığı davadır.
Diğer taraftan, soybağının reddi davası ile babalık davası aynı dava dosyası ile görülemez. Her iki davanın da ayrı ayrı açılması gerekir.
Evlilik birliği devam ederken veya evliliğin sona ermesinden itibaren 300 gün içinde doğan çocuğun babası, kanunen erkek eş kabul edilir. Bu kabule “babalık karinesi” denir. Bu süre, erkek eşin gaipliğine karar verilmesi halinde, ölüm tehlikesi veya son haber tarihinden itibaren işlemeye başlar.
Ancak, 300 günlük sürenin geçmesi halinde bile, ananın evlilik sırasında gebe kaldığını ispatlaması durumunda, doğan çocuğun babası erkek eş olarak kabul edilebilir.
Erkek eş, babalık karinesine dayanarak çocuğun kendisinden olmadığını iddia ediyorsa, soybağının reddi davası açarak bu karineyi çürütebilir. Bu dava, ana ve çocuğa karşı açılır.
Çocuk da, babalık karinesine dayanarak biyolojik babasının kim olduğunu öğrenmek için soybağının reddi davası açabilir. Bu dava, ana ve kocaya karşı açılır.
Evlilik birliği devam ederken veya evliliğin sona ermesinden itibaren 300 gün içinde doğan çocuklar, kanunen babalık karinesi gereği kocadan kabul edilir. Bu durumda davacı, kocanın baba olmadığını ispat etme yükümlülüğünü taşır. Diğer taraftan, çocuk evlenmeden önce veya ayrı yaşama sırasında ana rahmine düşmüşse, davacının baba olmadığını ispatlamak için ek bir kanıt sunmasına gerek yoktur. Ancak, gebe kalma döneminde kocanın karısıyla cinsel ilişkide bulunduğuna dair inandırıcı kanıtlar sunulursa, babalık karinesi geçerliliğini korumaya devam eder. Bu durumda koca, baba olmadığını ispatlamak için karşı dava açabilir. Babalık karinesine itiraz eden davacılar, soybağının reddi davası açarak çocuğun babasının kim olduğunu belirleyebilir.
Koca, baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde dava açmak zorundadır. Çocuk, ergin olduğu tarihten itibaren en geç 1 yıl içinde dava açmak zorundadır. Gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa, bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. Çocuk evliliğin sona ermesinden itibaren 300 gün içinde doğmuş ve ana da bu arada yeniden evlenmiş olursa, ikinci evlilikteki koca baba sayılır. Bu karine çürütülürse ilk evlilikteki koca baba sayılır.
Koca, baba olmadığını öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde soybağının reddi davası açmak zorundadır. Peki ya koca bu süreyi kullanmadan önce vefat ederse, gaipliğine karar verilirse veya sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybederse ne olacaktır? Bu gibi durumlarda, kocanın altsoyu, anası, babası veya baba olduğunu iddia eden kişi, dava açma süresini başlatacak olayı (kocanın ölümü, gaiplik kararı veya ayırt etme gücünü kaybetmesi) öğrendikleri tarihten itibaren 1 yıl içinde soybağının reddi davasını açabilir.
Ergin olmayan çocuğa kayyım atanmışsa, kayyım da atama kararının kendisine tebliğinden itibaren 1 yıl içinde dava açma hakkına sahiptir.
Evlilik dışında doğan çocuklar, anne ve babalarının sonradan evlenmeleri durumunda, evlilik içinde doğan çocuklara ilişkin yasal düzenlemelere tabi olacaklardır.
Eşler, evlilik dışında doğmuş olan ortak çocuklarını, evlenme sırasında veya evlendikten sonra, yerleşim yerlerindeki veya evlenmenin yapıldığı yerdeki nüfus memuruna bildirmek zorundadırlar. Bu bildirimin yapılmamış olması, çocuğun evlilik içinde doğan çocuklara ilişkin haklara sahip olmasını engellemez.
Daha önce tanıma veya babalık davası ile soybağı kurulmuş çocuklar için ise, anne ve babanın evlenmesi halinde nüfus memuru gerekli işlemleri resen yapar.
Sonradan evlenme yoluyla soybağının kurulmasına karşı, ana ve babanın yasal mirasçıları, çocuk ve Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir. İtiraz eden taraf, kocanın baba olmadığını ispatlamak zorundadır. Çocuğun vefat etmesi veya sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi halinde, altsoyu da itiraz hakkına sahiptir. Tanımanın iptaline ilişkin hükümler, bu duruma kıyas yoluyla uygulanır.
Soybağının reddi, yani nesebin düzeltilmesi davalarında görevli mahkeme aile mahkemesidir. Bu davalarda yetkili mahkemeler ise davacı veya davalı taraflardan herhangi birinin yerleşim yeri mahkemesi veya çocuğun doğduğu yerleşim yeri mahkemesidir. Davacı, yetkili mahkemelerden hangisinde dava açacağını seçebilir.
Baba, çocuğu resmi olarak kendi çocuğu olarak kabul etmek için tanıma beyanında bulunur. Bu beyan, yazılı olarak nüfus memuruna veya mahkemeye yapılabilir; resmi senette veya vasiyetnamede de belirtilebilir. Tanıma beyanında bulunan baba, küçük veya kısıtlı ise, veli veya vasisinin de rızası gereklidir. Başka bir erkekle soybağı bulunan çocuk, bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamaz. Tanıma beyanı, babanın ve çocuğun kayıtlı olduğu nüfus memurluklarına, sulh hakimi, noter veya vasiyetnameyi açan hakim tarafından bildirilir. Çocuğun kayıtlı olduğu nüfus memurluğu da tanımayı çocuğa, annesine ve çocuk vesayet altında ise vesayet makamına bildirir.
Tanıyan kişi, yanılma, aldatma veya korkutma gibi sebeplerden dolayı tanımanın iptalini dava edebilir. Dava, tanıyan kişiye veya vefat etmişse mirasçılarına karşı açılır. Tanımanın iptalini talep etme hakkı sadece tanıyan kişiye ait olmayıp, ana, çocuk, çocuğun vefat etmesi halinde altsoyu, Cumhuriyet savcısı, Hazine ve diğer ilgililer de dava açabilir. Dava açma süreleri, tanıyan kişi için 1 yıl ve her halde tanımadan itibaren 5 yıl, çocuk için reşit olduğunda 1 yıldır.
Tanımanın iptali davası bakımından ispat yükü, genel olarak davacıya aittir. Fakat ana veya çocuk tarafından açılan davalarda, tanıyan öncelikle gebe kalma döneminde ana ile cinsel ilişkide bulunduğunu ispatlamalıdır. Tanıyanın dava açma süresi, iptal sebebinin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıl ve her halde tanımanın üzerinden 5 yıldır. Ana, çocuk, altsoyu, Cumhuriyet savcısı, Hazine ve diğer ilgililerin dava açma süresi ise davacının tanımayı ve tanıyanın baba olamayacağını öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl ve her halde tanımanın üzerinden 5 yıldır. Çocuk reşit olduğunda 1 yıl içinde dava açabilir. Gecikmeye haklı bir sebep varsa, sebebin ortadan kalkmasından itibaren bir ay içinde dava açılabilir.
Çocuk ve ana, babalık davası açarak baba ile aralarındaki soybağının mahkemece belirlenmesini talep edebilir. Dava babaya veya vefat etmişse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası ilgili makamlara ve davaya taraf olmayan ana veya kayyıma ihbar edilir. Davalının, çocuğun doğumundan önceki 300. gün ile 180. gün arasında ana ile cinsel ilişkide bulunmuş olması, babalık karinesi olarak kabul edilir. Bu karine, gebe kalma döneminde cinsel ilişki tespiti ile de geçerlidir. Davalı, baba olma ihtimalinin olmadığını veya bir üçüncü kişinin baba olma olasılığının kendisininkinden daha fazla olduğunu ispatlarsa karine geçerliliğini kaybeder.
Bir çocuğun babasının kim olduğunu belirlemek, hem duygusal hem de yasal açıdan büyük önem taşır. Bu nedenle, Türk Medeni Kanunu, babalık davası açma imkanı sunmaktadır. Peki, bu dava ne zaman açılabilir ve kimler dava açabilir?
Babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra her zaman açılabilir. Anne, doğumdan sonra 1 yıllık süre içerisinde dava açma hakkına sahiptir.
Anne, çocuğun doğumundan itibaren 1 yıl boyunca babalık davası açabilir. Bu süre, çocuğun başka bir erkek ile soybağı ilişkisi varsa, bu ilişkinin sona erdiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Ancak, 1 yıllık sürenin geçmesi halinde bile, gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, dava açmak mümkündür. Bu durumda, gecikmenin sebebi ortadan kalktıktan sonra 1 ay içerisinde dava açılabilir.
Gecikme sebepleri arasında şunlar sayılabilir:
Ayrıca, babalık davası, babaya veya vefat etmişse mirasçılarına karşı açılır.
Bir çocuğun dünyaya gelişi, mucizevi bir olay olduğu kadar, beraberinde maddi yükümlülükleri de getirir. Anne, bu yükümlülüklerin bir kısmını babadan talep etme hakkına sahiptir. Anne, babalık davası ile birlikte veya ayrı olarak aşağıdaki giderlerin karşılanmasını talep edebilir:
Çocuk ölü doğmuş olsa bile, hakim annenin bu giderlerin karşılanmasına dair talebini kabul edebilir. Üçüncü kişiler veya sosyal güvenlik kuruluşlarınca anneye yapılan ödemeler, babadan talep edilecek tazminattan hakkaniyet ölçüsünde düşülür.